22 Eylül 2023 Cuma

Dr. Nazım Bey Kimdir?

Nâzım Bey, 1872 yılında Selânik'te doğdu ve ilk eğitimini bu şehirde aldı. 1887'de rüştiyeyi tamamladıktan sonra Askerî Tıbbiye İdâdîsi'ne ve ardından Mekteb-i Tıbbiyye'ye kaydoldu. Öğrencilik yıllarında Nâmık Kemal'in yazılarından etkilendi ve 1889'da İttihâd-ı Osmânî Cemiyeti'ne üye oldu. 1893'te Paris'e gönderilerek eğitimini tamamlamak üzere Paris Tıp Fakültesi'ne kaydoldu. Paris'te Ahmed Rızâ Bey'in İttihâd-ı Osmânî Cemiyeti'ne katılmasını sağlayarak siyasi çalışmalara başladı. Bu dönemde, İttihatçı gençleri bir araya getirme amacıyla Meşveret gazetesinin yayınlanmasını önerdi. Gazetede vatan ve millet konularını işleyerek II. Abdülhamid yönetimini eleştirdi ve demokratik, laik görüşleri savundu.

1895 yılında Paris Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Paris Hastahanesi'nde çalışmalarına devam etti. Siyasi faaliyetleri nedeniyle vatan haini ilan edilerek İstanbul hükümeti tarafından aranan Nâzım Bey, kimliğini gizleyerek yurda dönmek için çeşitli teşebbüslerde bulundu. Sonunda Atina üzerinden Selânik'e ulaştı ve burada Osmanlı Hürriyet Cemiyeti ve Rum komitacılarının yardımıyla gizlice sınırı geçti. Selânik'te teşkilatı birleştirme girişiminde bulunarak İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nin temellerini attı. 1907'de cemiyetin kadrolaşma ve teşkilatlanma görevi ona verildi ve teşkilatın yurtiçi ve yurtdışında yayılmasını sağladı.

İzmir'e giderek İzmir Kolordusu'na mensup subayları cemiyete üye yapmayı ve yardımlarını sağlamayı amaçlayan Nâzım Bey, burada önemli kişileri cemiyete kazandırdı. 1908'de Resneli Niyâzi Bey'in Manastır'daki hareketini destekleyerek İzmir'deki askeri birlikleri ihtilâle karşı harekata katılmamaları konusunda ikna etti. 1908'deki II. Meşrutiyet'in ilanının ardından Selânik'e dönüp çalışmalarını yoğunlaştırdı. Selanik'in ardından Ermeni, Rum, Türk, Yahudi ve Bulgar olarak bütün bir halkın özgürlük coşkusu eşliğinde tekrar İzmir'e döndü. 

23 Temmuz 1909 - 23 Temmuz 1910 tarihleri arasında İttihat ve Terakkî Cemiyeti'nde kâtib-i umûmî olarak görev yaptı. 1908-1918 yılları arasında da cemiyette merkez-i umûmî üyesi olarak aktif rol aldı. Balkan Savaşı sırasında Hilâliahmer Hastahanesi başhekimliği görevine getirildi. Ancak Selânik Yunanlılar tarafından işgal edilmesiyle birlikte esir düştü ve Atina'da hapsedildi. I. Dünya Savaşı'ndan birkaç ay önce serbest bırakıldı ve İstanbul'a döndü. Burada, ekonomik açıdan zor durumda olan Türk halkını desteklemek amacıyla çalışmalar yürüttü. 

1918'de Talat Paşa kabinesinde Maarif nâzırı olarak görev yaptı. Savaş sonunda diğer İttihatçılar ile birlikte İstanbul'dan ayrıldı ve 1-2 Kasım 1918 gecesi Alman torpidosuyla Sivastopol'e, oradan da Berlin'e gitti. Berlin'de, İslâm İhtilâlleri Cemiyeti'nin kurulması için çalışmalara katıldı. Enver Paşa'nın Bolşevikler'e esir düştüğünü öğrenince onu kurtarmak amacıyla Moskova'ya gitti ve onun hapisten çıkarılmasını sağladıktan sonra tekrardan Berlin'e döndü. Müslüman milletlerin lehinde propaganda yapmak için bir büro açtı ve bu sırada Anadolu'daki Millî Mücadele'yi de destekledi.

1921'de Moskova ve Batum'a giderek burada İslâm İhtilâlleri Cemiyeti'nin çalışmalarını yürüttü. Ancak Enver Bey'in askeri faaliyetleri, bu çalışmaları aksatmasına sebep oldu. Buhara'da Türklerinin teşkilatlanması çalışmalarında da bulundu. Ardından tekrardan Almanya'ya döndü.

Almanya'da yaşadığı bu süre zarfından sonra, İzmir'in kurtuluşunun ardından siyasi faaliyetlerde bulunmamak kaydıyla yurda dönmesine izin verildi. Ancak 1926'daki İzmir Suikastı'yla ilgili olarak tutuklandı ve Ankara'ya gönderildi. Ankara İstiklâl Mahkemesi tarafından yargılandı. Hakkındaki suçlamaları reddederek suçsuz olduğunu savundu. Ancak idam cezasına çarptırıldı ve 26 Ağustos 1926'da Cebeci'de asılarak idam edildi.

Nâzım Bey, Yahya Kemal Beyatlı tarafından katı, sinirli, sözünden dönmeyen, son derece dürüst ve demokrat bir şahıs olarak tanımlanmaktadır. İttihat ve Terakkî Cemiyeti yöneticileri arasında yer almış olmasından mütevellit tehcirin mimarlarından birisi olarak kabul edilmektedir. Ermenilerce de "Ermeni Soykırımı"nın planlayıcısı olduğu şeklinde suçlamaya maruz kalmaktadır. Ancak bu suçlamalar için temel teşkil edebilecek belge ya da kaynak henüz ortaya çıkmış değildir. Dr. Nazım Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun çalkantılı dönemlerinde önemli ve etkin bir rol oynamış, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine de destek vermiş bir kimsedir.


0 yorumlar:

Yorum Gönder