27 Ekim 2023 Cuma

Müslüman Kardeşlerin Kurucusu: Hasan el-Benna kimdir?

Hasan el-Benna, 20. yüzyılın en etkili İslam düşünürü ve aktivistlerinden birisi olarak kabul edilir. Müslüman Kardeşler adlı hareketi kurarak, İslam’ı hem bireysel hem de toplumsal bir dönüşüm aracı olarak sunmuştur. Hayatı, Mısır’ın siyasi, sosyal ve kültürel tarihinde önemli bir rol oynamıştır. Bu yazıda, Hasan el-Benna’nın hayatını ele alacağız.

Hasan el-Benna, 14 Ekim 1906’da Mısır’ın Nil deltasındaki El-Buheyre şehrinin Mahmudiye kasabasında doğdu. Babası Ahmed b. Abdurrahman b. Muhammed el-Benna el-Saatî, hem bir saatçi hem de bir alimdi. Babası, Mısır’ın ünlü reformistlerinden Muhammed Abduh’un öğrencisi olmuş ve Hanbeli fıkıh mezhebinin kurucusu Ahmed b. Hanbel’in hadis eseri "Müsned"i yeniden düzenlemişti. Hasan el-Benna, babasının etkisiyle küçük yaşta dini konulara ilgi duymaya başladı. Sekiz yaşından itibaren Mahmudiye’deki Reşad Medresesi’nde (Medresetü’r-reşâdi’d-dîniyye) temel din eğitimi aldı. Daha sonra Hadis ezberleyip, Arapça gramer, kompozisyon ve şiir öğrendiği El-Medresetü’l-İdâdiyye’de öğrenimini sürdürdü.

1919 yılında Hasan el-Benna 13 yaşındayken, Mısır’da İngiliz işgaline karşı milli bir ayaklanma patlak verdi. Bu olay, Hasan el-Benna’nın İslam dinini anlamlandırması ve değerlendirmesi yolunda önemli bir dönüşüm geçirmesine neden oldu. Artık o, İslam’ı sadece manevi ya da dinsel bir boyutla değil, aynı zamanda politik ve toplumsal bir bağlamda da yorumlamaya başladı. Mevcud konjonktür dahilinde ülkesine karşı asli sorumluluğunun cihad olduğunu düşündü. Bu dönemde bazı öğrenci etkinliklerine de katılan Hasan el-Benna, Cemiyyetü’l-Ahlâkı’l-Edebiyye adlı derneğin başkanlığına seçildi. Bu dernek, üyelerinin dikkatli ve disiplinli bir dini hayat sürdürmelerini sağlamaktaydı. 

17 yaşına geldiğinde Kahire’deki Darü’l-Ulûm öğretmen okuluna kaydoldu. Burası Arapça ve Arapçayla ilgili diğer dersler üzerine öğretmen yetiştiren köklü bir okuldu. Burada geleneksel eğitim esas olmakla birlikte bazı konularda belli bir miktarda Batılı eğitim yöntemleri de kullanılmaktaydı. Hasan el-Benna, burada hem dini hem de modern bilgiler edindi. Ayrıca Cemaleddin Afgani, Muhammed Abduh ve Muhammed Reşid Rıza gibi reformist düşünürlerin eserleriyle tanıştı. Bu düşünürler, İslam’ın çağdaş sorunlara cevap verebilen dinamik ve evrensel bir mesaj taşıdığını savunan kimselerdi.

1927’de Arapça öğretmeni olarak Süveyş Kanalı yakınlarında bulunan İsmailiye’de bir ilkokula atandı. İngilizlerin ülkedeki ekonomik ve askeri varlığı açısından büyük önem taşıyan bu kentte Müslümanları derinden sarsan olaylara tanık oldu. İngilizlerin baskı ve zulmüne, Mısır hükümetinin işbirliği ve yozlaşması eşlik ediyordu. Hasan el-Benna bu duruma kayıtsız kalamadı ve Müslümanların uyanışı için çalışmaya başladı. Önce kendi meslektaşlarıyla birlikte bir dini bir cemiyet kurdu. Daha sonrasındaysa bu cemiyeti genişleterek, 1928 yılında Müslüman Kardeşler adını verdiği bir hareket haline getirdi.

Müslüman Kardeşler, Hasan el-Benna’nın vizyonu doğrultusunda, İslam’ı hem bireysel hem de toplumsal bir dönüşüm aracı olarak sunan bir hareketti. Hasan el-Benna İslam’ın sadece ibadet, ahlak ve inançtan ibaret olmadığını, aynı zamanda siyaset, ekonomi, eğitim, sağlık, adalet, savunma ve kültür gibi hayatın her alanını kapsadığını vurguluyordu. O, İslam’ın bir bütün olarak yaşanması gerektiğini ve bunun için de İslami bir devletin kurulması gerektiğini savunuyordu. Bu amaçla Müslüman Kardeşler hem dini, hem de sosyal faaliyetler yürütüyordu. Camilerde vaazlar veriyor, okullar açıyor, hastaneler kuruyor, fakirlere yardım ediyor, gazete ve dergiler çıkarıyor, gençleri eğitiyor ve silahlandırıyordu.

Hasan el-Benna’nın liderliğindeki Müslüman Kardeşler hareketi kısa sürede Mısır’ın en büyük ve en etkili sivil toplum örgütü haline geldi. Hareketin üye sayısı yüz binleri buldu. Mısır’ın yanı sıra Sudan, Suriye, Lübnan, Filistin ve diğer Arap ülkelerinde de şubeler açtı. Bu başarıysa hem İngilizlerin, hem de Mısır hükümetinin tepkisini çekti. Bu sebeple Hasan el-Benna ve Müslüman Kardeşler üyeleri defalarca tutuklandı, işkence gördü, mahkemeye çıkartıldı. Hareketin faaliyetleri yasaklandı, yayınları toplatıldı, okulları kapatıldı. Hasan el-Benna ise 1948 yılında hükümet tarafından öldürülmesi için emir verilen bir suikast sonucu 12 Şubat 1949’da Kahire’de katledildi.

Hasan el-Benna’nın ölümü Müslüman Kardeşler hareketinin sonu anlamına gelmedi. Aksine, bu suikastla birlikte hareket daha da güçlendi ve yaygınlaştı. Hasan el-Benna’nın düşünce mirası, İslami siyasetin şekillenmesinde önemli bir rol oynadı. Onun fikirleri ve yöntemleri, pek çok İslami hareket ve lider tarafından benimsendi, veya fikirleriyle onları etkilendi. Seyyid Kutup, Abdullah Azzam, Malcolm X, Ahmed Yasin, Muhammed Takiyyuddin en-Nebhani gibi isimler bunlardan bazıları olarak örnek gösterilebilir. Hasan el-Benna’nın torunu olan Tarık Ramazan ise günümüzün önde gelen İslami düşünürlerinden birisidir.

0 yorumlar:

Yorum Gönder