Annan Planı, Kıbrıs adasının yıllardır süren bölünmüşlüğünü sona erdirmek ve adada yaşayan Rum ile Türk topluluklarını tek bir çatı altında birleştirmek için Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ortaya konmuş bir barış planıdır.
Adını, planın hazırlanmasında büyük rol oynayan BM Genel Sekreteri Kofi Annan’dan alır.
2002-2004 yılları arasında şekillenen bu plan, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik en kapsamlı ve son büyük çaba olarak tarihe geçmiştir.
Kıbrıs Sorununun Kökeni ve Annan Planı’na Giden Yol
Kıbrıs sorunu, adanın geçmişinde yaşanan olaylarla başlar.
1960 yılında, İngiltere’den bağımsızlığını kazanan Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu.
Bu yeni devlet, Rum ve Türk toplulukları arasında güç paylaşımına dayalı bir anayasa ile yönetilecekti.
Ancak bu düzen uzun sürmedi. 1963-1964 yıllarında iki topluluk arasında çatışmalar çıktı.
Örneğin, 1963’te “Kanlı Noel” olarak bilinen olaylarda onlarca Türk öldürüldü ve bu, adanın fiilen ikiye bölünmesine yol açtı. Türkler, güvenli bölgelerde yaşamaya başladı.
Durum 1974’te daha da karmaşıklaştı. Yunanistan’da askeri cunta, adada Rum lider Makarios’u devirip adayı Yunanistan’a bağlamak için darbe yaptı.
Bunun üzerine Türkiye, Türk toplumunu korumak gerekçesiyle askeri müdahalede bulundu. Türk ordusu, adanın kuzeyini kontrol altına aldı.
Bu olaydan sonra binlerce insan yerinden edildi; Rumlar güneye, Türkler kuzeye göç etti.
1983’te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ilan edildi, ama bu devlet sadece Türkiye tarafından tanındı. Böylece ada resmen bölündü.
1990’ların sonlarına gelindiğinde, BM bu soruna bir çözüm bulmak için harekete geçti.
1999’da yeni bir müzakere süreci başladı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, taraflar arasında arabuluculuk yaparak bir uzlaşma sağlamaya çalıştı.
İşte Annan Planı, bu çabaların sonucunda 2002’de ilk kez ortaya çıktı.
Annan Planı’nın Doğuşu ve Gelişimi
Annan Planı, 2002’de kamuoyuna sunuldu ve 2004’e kadar beş farklı versiyonla revize edildi.
Planın amacı basitti: Rumlar ve Türkler, eşit haklara sahip olacak şekilde birleşik bir Kıbrıs’ta barış içinde yaşayacaktı.
Ancak bu hedefe ulaşmak için detaylı düzenlemeler gerekiyordu. Müzakereler sırasında, örneğin Türk tarafı toprak paylaşımı konusunda taviz vermeyi tartışırken, Rum tarafı mülk iadesi gibi konularda daha fazla hak talep ediyordu.
2004’te planın son hali hazırlandı ve referanduma sunuldu.
Bu süreçte, Kofi Annan bizzat devreye girerek tarafları ikna etmeye çalıştı.
Plan, adanın geleceğini değiştirebilecek somut öneriler içeriyordu. Şimdi bu önerilere bakalım.
Annan Planı’nın Temel Unsurları
Annan Planı, birkaç temel madde üzerine kuruluydu. Bunları basitçe açıklayayım:
Federasyon Yapısı: Plan, Kıbrıs’ı iki toplumlu, iki kesimli bir federasyon yapmayı öneriyordu.
Yani, Rumlar ve Türkler kendi bölgelerinde kendi işlerini yönetecek, ama dış ilişkiler gibi büyük konular federal hükümete bırakılacaktı.
Mesela, her iki tarafın da eşit sayıda temsilcisi olacaktı.
Toprak ve Mülk Meselesi: 1974’te evlerini terk edenler için çözüm aranıyordu.
Örneğin, Maraş bölgesi gibi Türk kontrolündeki bazı alanlar Rumlara geri verilecekti.
Ama herkes eski evine dönemeyecekti; bu konuda kota uygulanacaktı.
Güvenlik: Türk ve Yunan askerlerinin adadaki sayısı azaltılacak, zamanla tamamen çekilecekti. BM barış gücü ise adada kalıp güvenliği sağlayacaktı. Örneğin, 1974’ten beri adada olan Türk askerinin sayısı kademeli olarak düşecekti.
Vatandaşlık: Birleşik Kıbrıs’ta herkes federal devletin vatandaşı olacaktı. Türkler güneyde, Rumlar kuzeyde dolaşabilecekti, ama nüfus dengesi için yerleşim sınırlı olacaktı.
Referandum ve Planın Sonu
Annan Planı, 24 Nisan 2004’te hem Rum hem de Türk tarafında referanduma sunuldu.
Sonuçlar çarpıcıydı: Türk toplumu %64,9 ile “evet” derken, Rum toplumu %75,8 ile “hayır” dedi.
Neden mi? Türkler, planın kendilerini dünyadan soyutlanmışlıktan kurtaracağını düşünüyordu.
Mesela, KKTC’nin tanınmaması yüzünden yıllardır uluslararası ticaret yapamıyorlardı.
Rumlar ise planı doğru bulmadı; Türk askerinin bir kısmının kalması ve mülk iadesindeki kısıtlamalar onları rahatsız etti.
Bu sonuçla plan çöktü ve Kıbrıs hâlâ bölünmüş durumda.
0 yorumlar:
Yorum Gönder