12 Mart 2025 Çarşamba

Getto: Tarihsel Kökeni ve Gelişimi

Getto kavramı, tarihsel olarak belirli bir etnik, dini veya sosyal grubun ayrı bir bölgede yaşamaya zorlandığı yerleşim alanlarını ifade eder.

Bu terim, özellikle Yahudi topluluklarının yaşadığı ayrımcılık ve izolasyon süreçleriyle özdeşleşmiştir.

Gettonun kökeni, Orta Çağ Avrupası'na kadar uzanır ve zaman içinde farklı coğrafyalarda benzer uygulamalar görülmüştür.

Gettonun Kökeni: Venedik Örneği (1516)

Getto kavramı, ilk kez 16. yüzyılda İtalya'nın Venedik kentinde resmi olarak ortaya çıktı.

29 Mart 1516'da Venedik Senatosu, Yahudilerin şehrin belirli bir bölgesinde yaşamasını zorunlu kılan bir karar aldı. Bu bölge, "Getto Nuovo" (Yeni Getto) olarak adlandırıldı. Burası, etrafı duvarlarla çevrili, kapıları geceleri kilitlenen ve Yahudilerin dışarı çıkmasının kısıtlandığı bir alandı.

Venedik'teki bu uygulama, getto kavramının terminolojik olarak literatüre girmesini sağladı.

Venedik'teki getto, Yahudilerin ticaret ve finans alanındaki becerilerinden yararlanmak isteyen yönetim tarafından kurulmuştu.

Ancak bu durum, Yahudilerin toplumun geri kalanından izole edilmesine ve ayrımcılığa maruz kalmasına neden oldu.

Venedik'teki getto, zamanla nüfus artışı nedeniyle genişledi ve "Getto Vecchio" (Eski Getto) ve "Getto Nuovissimo" (En Yeni Getto) gibi yeni bölgeler eklendi.

Orta Çağ Avrupası'nda Yahudi Mahalleleri

Venedik'teki getto, aslında Orta Çağ Avrupası'nda yaygın olan Yahudi mahallelerinin resmi ve sistematik bir hale getirilmiş şekliydi.

13. yüzyıldan itibaren Avrupa'nın birçok şehrinde Yahudiler, kendi mahallelerinde yaşamaya zorlanmıştı.

Örneğin, Frankfurt'ta "Judengasse" (Yahudi Sokağı) adı verilen bir bölge, Yahudilerin yaşadığı izole bir alandı.

Benzer şekilde, Prag'da da Yahudi Mahallesi (Josefov), duvarlarla çevrili ve kapıları kilitlenen bir bölgeydi.

Bu mahalleler, Yahudilerin dini ve kültürel kimliklerini korumalarına olanak sağlasa da, aynı zamanda onları toplumun geri kalanından dışlanmış bir konuma itiyordu.

Yahudiler, bu bölgelerde yaşamaya zorlanırken, ticaret ve finans gibi belirli mesleklerle sınırlandırılıyordu.

19. Yüzyılda Gettoların Dönüşümü

19. yüzyılda, Avrupa'da Aydınlanma ve Fransız Devrimi'nin etkisiyle Yahudilere yönelik bazı haklar tanındı.

Gettoların duvarları yıkıldı ve Yahudiler, toplumun diğer üyeleriyle eşit haklara sahip olmaya başladı. Ancak bu durum, tüm Avrupa'da eşit şekilde gerçekleşmedi. Özellikle Doğu Avrupa'da, Yahudiler hala ayrımcılığa maruz kalıyordu.

Örneğin, Rus İmparatorluğu'nda "Yerleşim Bölgesi" (Pale of Settlement) adı verilen bir bölge, Yahudilerin yaşamasına izin verilen tek alandı. Bu bölge, modern anlamda bir getto olmasa da, Yahudilerin hareket özgürlüğünü kısıtlayan bir uygulamaydı.

20. Yüzyıl: Nazi Gettoları

Getto kavramı, 20. yüzyılda Nazi Almanyası döneminde daha farklı bir boyuta ulaştı. II. Dünya Savaşı sırasında Naziler, ele geçirdikleri Doğu Avrupa topraklarında Yahudileri kurdukları gettolara sevk etti.

Örneğin Varşova Gettosu, 1940 yılında kuruldu ve yaklaşık 400.000 Yahudi, burada yaşadı.

Benzer şekilde, Łódź Gettosu ve Kraków Gettosu gibi birçok getto da Naziler tarafından kuruldu.

Modern Dönemde Gettolar

II. Dünya Savaşı'nın ardından getto kavramı, farklı bir anlam kazandı.

Günümüzde getto, genellikle yoksulluk, suç oranlarının yüksek olduğu ve belirli etnik veya sosyal grupların yoğun olarak yaşadığı kentsel bölgeleri ifade etmek için kullanılır.

Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde Afrika kökenli Amerikalıların yoğun olarak yaşadığı bazı mahalleler, bu şekilde tanımlanmaktadır.

0 yorumlar:

Yorum Gönder