30 Eylül 2023 Cumartesi

Alemdar Mustafa Paşa Kimdir?

Alemdar Mustafa Paşa, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde önemli bir devlet adamı ve asker olarak tarihe geçmiştir. 1755 yılında Hotin'de doğan Alemdar Mustafa Paşa, babası Hacı Hasan Ağa'nın izinden giderek Yeniçeri Ocağı'na katılmıştır. Balkanlarda Osmanlı-Rus ve Osmanlı-Avusturya savaşlarına katılan Alemdar Mustafa Paşa, daha sonra Rusçuk'ta hayvancılık ve ziraatla uğraşmaya başlamıştır.

Rusçuk'ta bölgenin en güçlü ayanı olan Tirsinikli İsmail Ağa'nın hizmetine giren Alemdar Mustafa Paşa, kısa sürede onun güvenini kazanmış ve kethüdası olmuştur. Tirsinikli İsmail Ağa'nın bayraktarlığını yapmış olmasından dolayı "Alemdar" lakabını almıştır. Rumeli ayanlarından asî Pazvandoğlu'na karşı verilen mücadelede gösterdiği başarılarla adını duyuran Alemdar Mustafa Paşa, bu başarılarının getirisiyle Hezargrad ayanlığına tayin edilmiştir.

1806 yılında Tirsinikli İsmail Ağa'nın suikast sonucu ölmesi üzerine Rusçuk'a gelerek duruma hakim olan Alemdar Mustafa Paşa, Tirsinikli'nin kontrolü altındaki topraklarda bulunan ayanların üstünde, "ayanlar ayanı" seçilmiştir. Aynı yıl başlayan Osmanlı-Rus Savaşı'nda kendisinden faydalanılması düşünülen Alemdar Mustafa Paşa'ya, III. Selim tarafından vezirlik rütbesi ile ömür boyu Silistre valiliği ve Tuna seraskerliği verilmiştir. Bu savaşta gerçekten büyük hizmetler gösteren Alemdar Mustafa Paşa, İsmail Kalesi'ni Ruslar'ın eline düşmekten kurtarmış, Tuna'yı geçerek Rus Generali Michelson'u mağlup etmiştir.

Osmanlı-Rus Savaşı devam ederken İstanbul'da Nizâm-ı Cedîd aleyhtarlarının faaliyetleri neticesinde Kabakçı Mustafa İsyanı patlak vermiş ve III. Selim tahtından indirilerek yerine IV. Mustafa tahta geçirilmiştir (29 Mayıs 1807). İsyan Nizâm-ı Cedîd adı altında yapılmış olan bütün yeniliklere son verirken bu hususta faaliyet gösteren önde gelen devlet adamlarının katli ve takibini de beraberinde getirmiştir. Nizâm-ı Cedîd'e taraftar bazı devlet adamları, o zamana kadar bu harekete yakınlık duymayan Alemdar Mustafa Paşa'ya sığınmışlar ve ona yapılan reformların zaruretini, bu hususta III. Selim'in gösterdiği gayret ve hizmeti anlatarak, bundan sonraki hayatında Alemdar'a yeni bir mana kazandıracak görev ve misyonu yüklemişlerdir.

Tarihlere "Rusçuk Yaranı" adıyla geçen ve Alemdar Mustafa Paşa'yı yönlendiren Mehmed Tahsin, Abdullah Râmiz, Mustafa Refik, Mehmed Said Galib ve Mehmed Emin Behiç efendilerin hazırladıkları plana göre başlangıçta Alemdar Paşa, yeni padişah IV. Mustafa ve yakın çevresine hoş görünerek Nizâm-ı Cedîd ihya edilecek ve bunun ardından da III. Selim'in tahta tekrar çıkması için harekete geçilecekti. 

Bu arada mütareke sebebiyle ordu ile birlikte Edirne'de bulunan Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa'yı da İstanbul'daki yeni devlet ricâli gibi elde etmeyi başaran Alemdar ve ekibi, IV. Mustafa'nın yakın çevresinin III. Selim'e karşı olan düşmanlıklarına uygun davranışlar sergileyerek, başlangıçta onlarla anlaşır gözüktüler. Bu süreçte Edirne'de bulunan Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa, Alemdar'ın etkisiyle İstanbul'daki yeni devlet yönetimine dahil edildi. IV. Mustafa'nın çevresinin III. Selim'i öldürmeye hazırlandığı haberini aldığındaysa Alemdar, bir an önce İstanbul'a gitmek için çalışmalarını hızlandırmaya başladı. Yolculuk üzerindeyken de Pınarhisar Ayanı Ali Ağa'yı Boğaz'da Rumelifeneri'ne göndererek Kabakçı Mustafa'yı öldürmesini emretti. Gerçekleşen saldırının ardından da Kabakçı Mutafa öldürüldü.

Davutpaşa Sahrası'na ulaşıldığında, ordu ve sancak-ı şerif bizzat IV. Mustafa tarafından karşılanmış (19 Temmuz 1808) ve Alemdar padişahın huzuruna kabul edilmiştir. 

Alemdar, padişahın tevkif edilerek saltanat değişikliğinin kolayca gerçekleştirilebileceği yolunda yârandan Râmiz Efendi'nin teklifini yakışıksız bulduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Taht değişikliğinden önce Alemdar Mustafa Paşa, ilk olarak III. Selim'in tahttan indirilmesinde rol oynayan ulemânın ve bazı zorbaların cezalandırılması ile ilgilenmiştir. 

Rumeli askerinin aldığı tedbirler de yeniçerileri sindirmiş, şehir bir süreliğine huzura kavuşmuştur. Tüm bu faaliyetlerin ardındansa Alemdar Paşa, 28 Temmuz'da yanındaki kuvvetlerle erkenden harekete geçerek şehrin önemli yerlerini ele geçirmiş ve Topkapı Sarayı'na yürümüştür. Bu ani ve erkenden gerçekleştirilen hamle, III. Selim'in tahta tekrar çıkarma niyetinin duyulmasının etkisiyle gerçekleşmiştir. Hızlıca Bâbıâli'yi ele geçirip sadrazamdan zorla mührünü almıştır. Mührü almasının ardındansa Topkapı Sarayı'na girmiş, III. Selim'i istemiştir. IV. Mustafa ise bu kabul etmeyerek reddetmiştir. Alemdar'ın ısrarları ise değişmez bir şekilde yinelenmiştir. Alemdar'ın talepleri neticesinde de IV. Mustafa, hükümdarlığını kaybetmemek için II. Mahmud ile III. Selim'in idam edilmelerini istemiştir. III. Selim bu harekat çerçevesinde öldürülse bile II. Mahmud kurtulmuş ve padişah ilan edilmiştir. II. Mahmud, onun bu faaliyetleri karşılığında sadrazamlık makamını ona vermiştir..

Sadrazamlığıyla beraber başlayan dönemde Alemdar Mustafa Paşa, öncelikle Sultan Selim'in ölümünde parmağı olanları cezalandırmıştır. Daha sonra ise reform hareketlerini başlatır. En dikkat çeken uygulamalarından birisi de kapatılan Nizam-ı Cedid ocaklarını Sekban-ı Cedid adıyla tekrar kurmasıdır. Ancak bu yenilikler Yeniçerilerin hoşuna gitmez.[1] 15 Kasım 1808 tarihinde de Yeniçeriler, Alemdar Paşa'nın bulunduğu Bab-ı Ali sarayını basarak isyan başlatırlar. Paşa direnmeye çalışsa da kendisinde dışarıdan yardım gelmeyeceğini anlayarak sarayın barut deposuna çekilir ve orayı ateşler. Yaşanan patlama neticesinde kendisi de dahil olmak üzere, kendisini kuşatma altına alan 500 kadar Yeniçeriyi öldürür. Bu olay da tarihe "Alemdar Vakası" olarak geçmiş bir isimdir.

Alemdar Mustafa Paşa, Osmanlı Devleti'nin çöküş döneminde reform yapmaya çalışan bir devlet adamı olarak tarihe geçmiştir. Nizâm-ı Cedîd'in savunucusu olmuş, III. Selim'in yeniden tahta çıkmasını sağlamaya çalışmıştır. Askeri ve idari alanda başarılı olmuş, bölgesinde adaletli ve halkın sevdiği bir yönetim sergilemiştir.

Dipnotlar:

[1] Keza Alemdar Mustafa Paşa'nın adamları, Temmuz 1808 tarihinden çok kısa bir süre sonra başkentte yağma faaliyetlerine girişmeye başlamış, bu durum da Alemdar Paşa'nın halk nazarında itibarının zayıflamasına neden olmuştur.

0 yorumlar:

Yorum Gönder