Hesiodos, Antik Yunan edebiyatının en önemli şairlerinden biridir. Eserleri, Yunan mitolojisi ve kültürü hakkında değerli bilgiler içerir. Ancak Hesiodos'un eserlerinde aynı zamanda kadınlara karşı aşağılayıcı ve düşmanca bir tutum da göze çarpar. Bu makalede, Hesiodos'un eserlerinde yer alan mizojinist ifadeleri inceleyeceğiz.
Mizojini, kadınlara karşı nefret, küçümseme veya ayrımcılık anlamına gelir. Mizojini, erkek egemen toplumlarda kadınların ikincil ve bağımlı konumlarını ifade eden bir ideolojidir. Mizojini, aynı zamanda kadınların kendilerine olan güvenlerini, saygılarını ve değerlerini de zedeler.
Hesiodos'un mizojinist ifadeleri, özellikle iki eserinde yoğunlaşır: İşler ve Günler ve Theogonia. Bu eserlerde, Hesiodos kadınları erkeklerin başına gelen en büyük bela olarak görür. Kadınların erkekleri aldatan, sömüren ve yozlaştıran yaratıklar olduğunu savunur. Kadınların kökenini de mitolojik bir hikayeyle açıklar: Pandora'nın Kutusu.
Pandora'nın Kutusu hikayesi, Hesiodos'un İşler ve Günler adlı eserinde anlatılır. Hikayeye göre, Zeus insanlara karşı öfkelidir. Çünkü Prometheus onlara ateşi vermiştir. Zeus, insanlara ceza olarak Pandora adında bir kadın yaratır.
Pandora, tüm tanrıların ona güzellik, zeka ve çekicilik gibi özellikler verdiği mükemmel bir kadındır. Ancak Pandora'nın elinde bir de Zeus'un ona verdiği bir kutu vardır. Bu kutu, tüm kötülükleri içermektedir. Zeus, Pandora'yı Prometheus'un kardeşi Epimetheus'a gönderir. Epimetheus, kardeşinin uyarısına rağmen Pandora'nın güzelliğinden büyülenmiş olarak kabul eder ve ertesi gün onunla evlenir. Bir gün sonra ise Zeus, Pandora'nın kulağına fısıldayarak onun merakına yenik düşmesini sağlar ve kutuyu açtırır. Kutunun açılmasıyla birlikte tüm kötülükler dışarıya çıkar ve insanlığı sarar.
Hesiodos'un bu hikayede kadınlara yüklediği anlam oldukça olumsuzdur. Kadınlar, Zeus'un insanlara verdiği bir cezadır. Kadınlar, erkekleri kandırır ve onlara zarar verir. Kadınlar, tüm kötülüklerin kaynağıdır. Kadınlar, erkeklerin mutluluğunu bozar.
Hesiodos'un Theogonia adlı eserinde de benzer bir bakış açısı vardır. Bu eserde Hesiodos, Yunan tanrılarının doğuşunu ve ilişkilerini anlatır. Eserdeki pek çok tanrıça da erkek tanrılara karşı düşmanca davranışlar sergiler. Örneğin Gaia'nın (Yer), kocası Uranus'u (Gök) oğlu Kronos'a öldürtmesi ya da Rhea'nın da kocasını kandırarak oğlu Zeus'u kurtarması gibi...
Hesiodos'un bu eserde de kadınları olumsuz bir şekilde tasvir ettiği görülür. Kadınlar, erkeklerin gücüne ve egemenliğine karşı gelir. Kadınlar, erkekleri aldatır ve onlara zarar verir. Kadınlar, erkeklerin düzenini bozar.
Hesiodos'un eserlerinde yer alan mizojinist ifadeler, Antik Yunan toplumunun kadınlara bakışını yansıtır. Antik Yunan toplumu erkek egemen ve ataerkil bir toplumdu. Kadınlar, erkeklere bağımlı ve ikincil konumdaydı. Kadınlar, ev işleri ve çocuk bakımı gibi görevlerle sınırlıydı. Kadınlar, kamusal alanda söz hakkına sahip değildi. Kadınlar, eğitim ve kültürden uzak tutulmaktaydı.
0 yorumlar:
Yorum Gönder