29 Eylül 2023 Cuma

Kara Yorgi Kimdir?

Kara Yorgi, 18. ve 19. yüzyılda yaşamış, Osmanlı Devleti'ne karşı Sırp ayaklanmalarının lideri ve Sırbistan'ın bağımsızlığını kazanan Karayorgiyeviç hanedanının kurucusu olan tarihi bir şahsiyettir. Kara Yorgi'nin hayatı, Balkanlar'daki milliyetçilik hareketlerinin ve Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılışının yansımalarından birisidir.

Kara Yorgi'nin Doğumu ve Gençliği

Kara Yorgi, 14 Kasım 1768'de Osmanlı İmparatorlu'nun egemenliği altındaki Sırbistan'ın Viševac köyünde doğdu. Babası Petar Jovanović, bir domuz çobanıydı. Annesi Marica ise bir köylü kızıydı. Kara Yorgi çocukluğunu ve gençliğini babası gibi domuz çobanlığı yaparak geçirdi. Eğitim görmeyen Kara Yorgi okuma yazma da bilmiyordu. Ancak zeki ve cesur bir kişiliği vardı.

Kara Yorgi 1785'te Jelena Jovanović ile evlendi. Bu evlilikten on bir çocuğu oldu. Kara Yorgi, ailesini geçindirmek için ticaretle uğraştı. Osmanlı İmparatorluğu'ndan aldığı bir izinle domuz eti ve derisi sattı. Bu sayede bir miktar servet edindi.

Kara Yorgi 1794'te, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında çıkan savaşta Avusturya tarafına geçti. Avusturya ordusunda gönüllü olarak savaştı. Bu sırada Sırpların özgürlük mücadelesine de katıldı. Savaşın sonundaysa Osmanlı Devleti'ne geri döndü. Ancak yine de Osmanlı yönetiminden memnun değildi.

Birinci Sırp Ayaklanmasının Lideri Olarak Kara Yorgi

1804 yılına gelinen süreçte Osmanlı Devleti'nin zayıflamasından yararlanan Sırplar, Eflak ve Boğdan gibi özerklik elde etmeye çalışarak bunu talep etmeye başladılar. Ancak  bu talep Osmanlı yönetimi bu talebi reddedildi. Bunun üzerineyse Sırplar, Kara Yorgi önderliğinde ayaklandılar. Bu ayaklanma, Birinci Sırp Ayaklanması olarak tarihe geçti.

Kara Yorgi, emrindeki isyancılarla birlikte birçok kasabayı ele geçirdi ve Belgrad'ı kuşattı. Bu süreçte Kara Yorgi'ye bağlı isyancılar, sürekli olarak Müslümanlara saldırdılar. Müslümanlara dair her şeyi talan ettiler ve cinayetler işlediler. Örneğin 8 Ocak 1807'de Belgrad'ın ele geçirilmesiyle birlikte burada yaşayan yaklaşık 20 bin Müslüman'ın bir kısmı öldürüldü, bir kısmı Hristiyanlaştırıldı, bir kısmı da sürgün edildi.

Osmanlı padişahı III. Selim, isyancılarla pazarlık yapmaya çalıştıysa da sonuç alamadı. Kara Yorgi, komutasındaki isyancılara Rusya'dan aldığı destekle Belgrad'ı ele geçirdi. 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Belgrad isyancıların elinde kaldı.

Bu başarının ardından 1808'de toplanan eyalet konseyi ilk Sırp anayasasını hazırladı. Kara Yorgi, 1811'de ulusal meclis (skupçina) tarafından soya dayanacak bir yönetimin ilk önderi kabul edildi. Böylece Karayorgiyeviç hanedanı kurulmuş oldu. 

Kara Yorgi, anayasaya dayanarak ulusal bir hükümet kurdu. Okullar ve mahkemeler açtırdı. 1809'da Rus-Sırp işbirliği daha da pekişti. 1810'da Ruslar ve Sırplardan oluşan bir ordu Varvarin'de ve Loznica'da Osmanlıları yendi.

Kara Yorgi'nin İsyanının Bastırılması ve Kaçması

Osmanlı Devleti'nde Kabakçı Mustafa İsyanı sonucunda padişah III. Selim tahttan indirilerek yerine IV. Mustafa tahta geçirildi. IV. Mustafa da çok kısa bir süre içerisinde Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa liderliğindeki birliklerin İstanbul'a gelmesiyle tahttan indirildi. Sonunda IV. Mustafa'nın kardeşi II. Mahmud tahta çıktı.

28 Eylül 1812 tarihinde Osmanlı ile Rusya arasında Bükreş Antlaşması imzalandı ve savaş sona erdi. Rusya'nın Fransa ile savaşa devam etmesinden yararlanan Osmanlı kuvvetleri, Sırbistan'daki isyancıların üzerine yürüdü. Osmanlı kuvvetleri, Sırp isyancıları kısa sürede dağıtarak Belgrad'ı geri almaya muvaffak oldular.

İsyancıların lideri olan Kara Yorgi ise 21 Eylül 1813 tarihinde diğer isyancılarla birlikte canını kurtarmak için Avusturya'ya kaçtı. Burada bir süre gözaltında kaldıktan sonra da Rusya'ya, Hotin'e geçti.

Kara Yorgi'nin Ölümü

Sırbistan'da 1815'te Miloš Obrenoviç önderliğinde ikinci bir ayaklanma başladı. Bu ayaklanma neticesinde Obrenoviç, Osmanlı İmparatorluğu ile bir anlaşmaya varmış ve kendisinin Osmanlı'ya bağlı bir Sırp Prensi olduğunu kabul ettirmiştir. İsyan sırasında ve isyan sonrasındaki prenslik yaşamında Obrenoviç, kendi liderliği için tehlikeli bir rakip olması nedeniyle, Sırplar üzerinde etkisini hala korumakta olan Kara Yorgi'nin geri dönmesine de engel olmaktaydı..

Kara Yorgi ise, 1817'de Yunanistan'ın bağımsızlığı için çalışan İpsilanti ile işbirliği yaparak Balkanlar'daki tüm Hristiyanları kapsayan bir ayaklanma düzenlemek amacıyla gizlice geri döndü. Ancak bu geri dönüşten hızlı bir şekilde haberdar olan Obrenoviç tarafından öldürtüldü ve kesik başı padişah II. Mahmud'un desteğini kazanmak amacıyla İstanbul'a gönderildi.

Bu olaysa, Obrenoviç ve Karayorgiyeviç hanedanları arasında 19. yüzyıl boyunca süren bir iç çatışmanın başlangıcı oldu.

0 yorumlar:

Yorum Gönder