Birinci İntifada, 1987-1993 yılları arasında İsrail'in Filistin topraklarını işgaline karşı Filistin halkının başlattığı kitlesel bir sivil direniş hareketidir.
İntifada Arapçada "sarsıntı, sallantı, başkaldırma" anlamına gelir. Bu hareket, Filistinlilerin ulusal haklarını ve bağımsızlıklarını kazanmak için İsrail'e karşı gösterdikleri cesaretin ve fedakarlığın bir simgesi haline gelmiştir.
İntifada Nasıl Başladı?
İntifada'nın fitili, 8 Aralık 1987'de Gazze Şeridi'nde bir İsrail askeri aracının dört Filistinli işçiyi, binlerce işçinin gözü önünde ezerek öldürmesiyle ateşlendi. Bu olaysa İsrail'in baskı, şiddet, tutuklama, yıkım ve sürgün politikalarına karşı biriken öfkenin açığa tümden açığa çıkmasını sağladı. Ertesi gün, Cebeliye Mülteci Kampında binlerce Filistinli sokaklara döküldü. Taşlarla, sopalarla ve molotof kokteylleriyle donanmış gençler, İsrail askerlerine meydan okudu. Bu gösteriler kısa sürede Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e kadar yayıldı. Böylece Filistinlilerin, 1967'den beri işgal altında kalan toprakları ve gördükleri baskıya karşı gerçekleştirdikleri ilk büyük ayaklanması başlamış oldu.
İntifada Nasıl Yürütüldü?
İntifada, Filistin halkının tüm kesimlerinin katılımıyla yürütülen bir halk hareketiydi. Kadınlar, çocuklar, gençler, işçiler, öğrenciler, köylüler, entelektüeller, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları tümüyle İntifada'nın fiili aktörleriydi. İntifada'nın yönetimi ise Birleşik Ulusal Ayaklanma Liderliği (UNAL) adlı bir koordinasyon komitesi tarafından sağlanıyordu. UNAL, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile bağlantılı sekiz siyasi partiden oluşuyordu. UNAL, haftalık olarak yayınladığı bildirilerle halka eylem çağrısı yapıyor, direniş stratejileri belirliyor ve siyasi taleplerini dile getiriyordu.
İntifada'nın temel yöntemi sivil itaatsizlikti. Filistinliler, İsrail'in otoritesini tanımamak için genel grevler, boykotlar, vergi vermeme, alternatif eğitim ve sağlık hizmetleri oluşturma gibi eylemler gerçekleştirdiler. Ayrıca İsrail askerlerine karşı taş atma, barikat kurma, lastik yakma gibi sokak direnişlerinde de bulundular. İntifada sırasında silahlı eylemler de oldu, ancak bunlar çok az ve münferit bir şekilde gerçekleştiriliyordu. Çünkü bu protestolarda herhangi bir silahlı şiddet eylemine başvurulmaması konusunda UNAL karar almıştı. İntifada'nın gücü halkın kitlesel katılımından ve sivil direnişinden kaynaklanıyordu.
İntifada Ne Sonuç Verdi?
İntifada'nın sonucu Filistin için hem olumlu hem de olumsuz olarak değerlendirilebilir. Olumlu olarak bakıldığında; İntifada sayesinde Filistin'in davası dünya gündemine oturdu. Filistinliler uluslararası alanda sempati ve destek kazandılar. FKÖ de (Filistin Kurtuluş Örgütü) meşru bir muhatap olarak kabul edildi. Ayrıca İntifada, Filistin halkının özgüvenini arttırdı ve ulusal birliğini pekiştirdi. Filistinliler, İsrail'in gücüne karşı koyabileceklerini gösterdiler.
Olumsuz olarak bakarsak; İntifada, Filistinlilerin bağımsızlığını elde etmesini sağlamadı. Aksine İsrail'in işgalini daha da derinleştirdi. İntifada sırasında binlerce Filistinli İsrail tarafından öldürüldü, yaralandı, tutuklandı veya sürgüne gönderildi. İsrail, Filistin topraklarında yeni yerleşimler kurdu, duvarlar inşa etti, toprakları parçaladı ve Filistin halkını tecrit etti. İntifada'nın sonunda imzalanan Oslo Anlaşması ise Filistinlilerin beklentilerini karşılamadı. Anlaşma Filistinlilere sınırlı bir özerklik tanırken, İsrail'in işgaline ve yerleşimlerine son vermeyi öngörmedi. Bu nedenle, Oslo Anlaşması birçok Filistinli tarafından bir ihanet ve "hak ihlali" olarak görüldü.
İntifada'nın Mirası
İntifada, Filistin halkının tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. İntifada, Filistinlilerin ulusal kimliklerini ve haklarını savunma konusunda kararlı olduklarını kanıtlayan bir hareket olarak kabul edilmiştir. İntifada aynı zamanda Filistinlilerin yaratıcı ve barışçıl direniş yöntemlerini geliştirdikleri bir saha olmuştur. İntifada, bugün de devam eden Filistin-İsrail çatışmasının anlaşılması için bir anahtar konumunda bulunmaktadır. İntifada'nın ruhu ve mesajı, Filistin halkının özgürlük mücadelesinde yaşamaya dün olduğu gibi bugün de devam etmektedir.
0 yorumlar:
Yorum Gönder