25 Ekim 2023 Çarşamba

Osmanlı'da Ayrılıkçı bir Aydın Cemiyeti: El-Fetat nedir?

El-Fetat ya da Genç Arap Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nda bulunan gizli bir Arap milliyetçisi örgüttü. Amacı Osmanlı İmparatorluğu'ndan bağımsızlık kazanmak ve o dönemde Osmanlı egemenliği altında olan çeşitli Arap bölgelerini birleştirmekti. Bu örgütlenme özellikle Suriye gibi bölgelerde kendisine taraftar bulabildi. Örgüt, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki reform hareketiyle temas halindeydi ve Abd el-Mirza gibi birçok radikal ve devrimciyi içermekteydi. El-Ahd ya da Ahit Cemiyeti ile de yakından bağlantılıydılar, ordu içinde de muhtelif rütbelere sahip üyeleri vardı, ancak Enver Paşa'nın devlet içerisinde iktidarını kurmasının ardından çoğu kısa sürede tespit edilerek tasfiye edildiler. Bu örgütün faaliyet alanındaki muadili, Türk milliyetçiliğiyle ilgili benzer amaçları olan Jön Türkler'di.

Tarih

Cemiyetin Paris'te kurulması ve ilk yılları

El-Fetat 1908'deki Jön Türk Devrimi'nin ardından kuruldu. Hareketin ilk kurucuları, Jön Türklerin Türk milliyetçisi gündeminden ve Türklerin Osmanlı İmparatorluğu içindeki etnik gruplar üzerindeki tahakkümünden rahatsızlık duyan Arap öğrencilerdi. Bu cemiyetin ilk kurucuları Şamlı Ahmed Kadri, Nabluslu Avni Abdülhadi ve Baalbekli Rüstem Haydar adlı üç Arap öğrenciydi. Bu üç öğrenci, Jön Türk modeline dayanan ancak Arap haklarını korumayı amaçlayan bir gizli örgüt kurmaya karar verdi. Bu üç öğrenci Paris'teyken Beyrutlu iki Arap öğrenci Tevfik el-Natur ve Muhammed el-Mihmisani ile Nabluslu bir başka öğrenci Refik el-Temimi tarafından cemiyet daha da genişletildi.

Öğrenciler birlikte 14 Kasım 1909'da "Arapça Konuşanlar Cemiyeti"ni kurdular. Kuruluşlarındaki adıysa kısa sürede "Genç Arap Milleti Cemiyeti" olarak değiştirildi ve daha sonra "Genç Arap Cemiyeti" (Cem'iyat al-Arab al-Fatat) olarak kısaltıldı. "Arap" kelimesinin Osmanlı hükümetinin dikkatini çekebileceğinden çekinen örgütse, bu düşünceyle ismini daha da kısaltarak "el-Fetat" olarak değiştirdi.

El-Fetat'ın hiyerarşisinin en üst organı olan İdari Komite, Iraklı Sabri el-Havca'nın da katılımıyla örgütün ilk üyeleri tarafından 1911 yılında Paris'te kuruldu. Bu süreçte El-Fetih genişlemeye devam etti ve 1913 yılı başlarında İdari Komite'ye Seyfüddin El-Hatib, Subhi El-Hasibi, Cemil Mardam, Şamlı Mustafa El-Şihabi, Baalbekli İbrahim Haydar ve Yusuf Muhayyir Haydar, Humuslu bir Rum Ortodoks Hıristiyan olan Refik Rızk Sellum ve Beyrutlu Tevfik Fa'id ve Abdülgani El-Uraysi katıldı. Bu son katılımcılar El-Müfid gazetesinin sahibi ve editörüydü ve El-Fetat'a kendini ifade edebileceği bir ortam sağlıyordu; Seyfüddin, Yusuf Muhibar ve Refik Rızık ise İstanbul merkezli Edebiyat Cemiyeti'nin üyeleriydi. Cemiyete 1913'ten önce katılan diğer üyeler Irak'tan Tevfik el-Süveydi, Şam'dan Arif el-Şihabi ve Tevfik el-Basat, Beyrut'tan Ömer Hamad, Kahire'den Muhibbüddin el-Hatib ve el-Karak'tan bir yargı yetkilisi olan Reşid el-Hüsami'dir.

1913 Arap Kongresi ve sonrası

1913 başlarında, el-Fetat'ın bazı üst düzey üyeleri Paris'te Arap cemiyetlerinin katılımıyla oluşturulacak bir kongre düzenlenmesine karar verdi. Kongrenin amacı el-Fetat'ın fikirlerini yaymaktı. El-Fetat'ın yedi delegesinden hiçbiri kendisini gizli bir örgütün üyesi olarak tanımlamadı. Çoğunluğu Osmanlı Suriyesi'nden gelen Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında bölünmüş olan kongre delegelerinin çoğu, zirveye başkanlık eden Abdülkerim El-Zehravi'nin de içinde bulunduğu Adem-i Merkeziyetçi Parti'den geliyordu. Arap Kongresi'nin Haziran ayında aldığı karar, Arap vilayetlerinin idari özerkliği, Arapçanın imparatorlukta resmi dil olarak kabul edilmesi ve Osmanlı İmparatorluğu'nu "çürümekten" kurtarmak için demokrasinin kurumlaştırılması üzerinde yoğunlaşıyordu.

Arap Kongresi'nin sonuçlanmasının ardından Temmuz ayında Adem-i Merkeziyetçi Parti ile İttihat ve Terakki Cemiyeti arasında müzakereler başladı. Arap reformist hareketinin girişimlerini baltalamak amacıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti ilk ve orta dereceli okullarda Arapça öğretilmesini ve Arap vilayetlerine bir dereceye kadar özerklik tanınmasını kamuoyuna duyurmayacakları bir şekilde kabul etti. Ademi Merkeziyet Fırkası ise bu öneriyi halka açıklayınca İttihat ve Terakki Cemiyeti önerisini geri çekti. Filistinli tarihçi Muhammed Y. Muslih'e göre İttihat ve Terakki Cemiyeti teklifin kamuoyuna açıklanmasını müzakereleri sonlandırmak için bir bahane olarak kullandı. Görüşmelerin kesilmesinin ardından İttihat ve Terakki Cemiyeti, kendi Arap reformist toplumlarından ayrılan Arap aydınlarına Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda sandalye teklif ederek çeşitli Arap reformcuları kendi safına çekme girişiminde bulundu.

Birinci Dünya Savaşı'na kadar El-Fetat'ın asıl amacı Arap topraklarının Osmanlı yönetiminden idari olarak bağımsızlığını kazanmasıydı. Bu, Arap ve Türk uluslarının Osmanlı çerçevesi içinde birleşik kalması, ancak her birinin eşit hak ve yükümlülüklere sahip olması ve kendi eğitim kurumlarını yönetmesi anlamına geliyordu. El-Fetat 1913'ün sonlarında bürosunu Paris'ten Beyrut'a taşıdı ve Şam'da bir şube açtı.

Savaş, İsyan, Dağılış

Birinci Dünya Savaşı'nın yarattığı atmosfer, özellikle de İttihat ve Terakki hükümetinin 1915 ve 1916'da önde gelen Arap milliyetçilerini idam etmesi, El-Fetat'ın siyasi programını değiştirmesine ve Arap topraklarının tam bağımsızlığını ve birliğini savunmasına neden oldu. El-Fetat 1915 yılında Emir Faysal'ı (I. Faysal ibn Hüseyin) saflarına katarak Şerif Hüseyin ibn Ali'nin ailesiyle ve onlar aracılığıyla da İngilizlerle doğrudan temas kurdu. 1915'te El Fetat ve Irak ağırlıklı El Ahd cemiyetleri, İngiltere'nin Arapların tam bağımsızlığını ve birliğini destekleme sözü vermesi halinde Arap milliyetçilerinin Osmanlı devletine karşı İngiliz askeri harekatına katılmaya hazır olduklarını ifade eden Şam protokolünü hazırladılar. 

Savaştan sonra ise El-Fetat dikkatini pan-Suriye birliği ilkesine kaydırdı. Faysal'ın Şam'daki kısa ömürlü bir Arap hükümeti kurduğu dönemde (1918-1920) siyasi etkisinin doruğuna ulaştı. El-Fetat, Faysal hükümetinin belkemiği olmasına rağmen, kurucu üyeleri yine de gizli faaliyetlerde bulunmaya devam etti. Hizb el-İstiklal el-Arabi'yi (Arap Bağımsızlık Partisi) örgütlerinin kamusal cephesi olarak kullandılar. Faysal'ın Siyonistler ve Fransızlarla olan çekişmeli ilişkileri ve el-Fetat'ı oluşturan Iraklı, Filistinli ve Suriyeli unsurların farklı siyasi öncelikleri örgüt içerisinde ciddi bölünmelere yol açtı. Faysal hükümetinin 1920 yazında Şam'da Fransızlar tarafında çökertilmesi, El-Fetat'ın siyasi bir örgüt olarak dağılmasını sağladı.

0 yorumlar:

Yorum Gönder