Giriş:
NİLİ, Birinci Dünya Savaşı sırasında Filistin’de kurulan ve Osmanlı İmparatorluğu’na karşı İngilizlerle iş birliği yapan bir Yahudi casusluk örgütüdür.
Bu örgüt, Siyonist hareketin Filistin’de bir Yahudi devleti kurma hedefi doğrultusunda faaliyet göstermiş ve Osmanlı’nın bölgedeki varlığını zayıflatmak için kritik istihbarat sağlamıştır.
Bu makalede NİLİ’nin kuruluşunu, faaliyetlerini ve Osmanlı ile olan ilişkilerini kronolojik bir sırayla ele alacağız.
NİLİ’nin Kuruluşu ve Kurucuları
NİLİ, 1915 yılında Filistin’de Aaron Aaronsohn önderliğinde kuruldu. Aaronsohn, Romanya’dan Osmanlı topraklarına göç etmiş bir Yahudi ailesinin çocuğuydu.
Botanik uzmanı olan Aaronsohn, Filistin’de bir tarım deneme istasyonu kurmuş ve bu istasyon, NİLİ’nin merkezi haline gelmişti.
Örgütün adı, İbranice “Netzah Yisrael Lo Yeshaker” (İsrail’in Ebedi Olanı Yalan Söylemez - Samuel 15:29) ifadesinin kısaltmasıdır.
Örgütün kurucu kadrosunda Aaron Aaronsohn’un yanı sıra kız kardeşi Sarah Aaronsohn, erkek kardeşi Aleks Aaronsohn ve yakın arkadaşları Avşalom Feinberg ile Yosef Lişanski gibi isimler yer alıyordu.
Sarah Aaronsohn, örgütün saha operasyonlarını yöneten en önemli figürlerden biriydi.
NİLİ’nin Amacı ve Siyonist Hedefler:
NİLİ’nin temel amacı Filistin’de bağımsız bir Yahudi devleti kurmaktı.
Bu hedef, Siyonist hareketin 19. yüzyılın sonlarında ortaya koyduğu bir vizyondu. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun Filistin’deki varlığı, bu hedefin önündeki en büyük engeldi.
NİLİ, Osmanlı’nın bölgedeki askeri ve idari yapısını zayıflatmak için İngilizlerle iş birliği yapmaya karar verdi.
Örgüt, Osmanlı ordusunun hareketlerini, savunma hatlarını ve diğer kritik bilgileri İngiliz istihbaratına aktararak, İngilizlerin Filistin’i işgal etmesine yardımcı olmayı hedefledi.
NİLİ’nin Osmanlı ile İlişkileri:
NİLİ’nin Osmanlı ile ilişkisi, bir ihanet hikayesi olarak tanımlanabilir.
Aaron Aaronsohn, Osmanlı yetkilileri tarafından güvenilen bir isimdi. Hatta, çekirge istilasıyla mücadele etmek için Osmanlı ordusunda danışman olarak görevlendirilmişti. Bu pozisyon Aaronsohn’a Osmanlı’nın askeri ve idari yapısına dair bilgi toplama fırsatı verdi.
Örgüt bu bilgileri İngilizlere aktararak, Osmanlı’nın bölgedeki varlığını zayıflattı.
Sarah Aaronsohn ise Osmanlı subaylarıyla yakın ilişkiler kurarak onlardan stratejik bilgiler elde etti.
Özellikle Cemal Paşa gibi üst düzey yetkililerle temas halinde olan Sarah, Osmanlı’nın savunma planlarını İngilizlere sızdırdı.
Bu bilgiler İngilizlerin Gazze ve Filistin cephelerindeki operasyonlarını yönlendirmesine büyük katkı sağladı.
NİLİ’nin Faaliyetleri ve İngilizlerle İş Birliği:
NİLİ, geniş bir casusluk ağı kurarak Filistin ve Suriye’deki Osmanlı birliklerinin hareketlerini izledi.
Örgüt, topladığı bilgileri güvercinler ve gizli mesajlarla İngilizlere iletmeyi başardı.
Özellikle 1917 yılında, İngilizlerin Filistin’i işgal etmesinde NİLİ’nin sağladığı istihbarat büyük rol oynadı.
Örgütün kadın üyeleri, Osmanlı subaylarıyla kurdukları yakın ilişkiler sayesinde stratejik bilgiler elde etti.
Hatta bazı kadın casuslar, cinsel yolla bulaşan hastalıkları Osmanlı subaylarına bulaştırarak onların görevlerinden uzak kalmalarını sağladı. Bu yöntem, NİLİ’nin en etkili taktiklerinden biriydi.
NİLİ’nin Çöküşü ve Mirası:
NİLİ, 1917 yılında Osmanlı istihbaratı tarafından deşifre edildi. Örgütün üyeleri tutuklandı ve birçoğu idam edildi. Sarah Aaronsohn, tutuklu bulunduğu sırada intihar etti. Bu olay, NİLİ’nin çöküşünü hızlandırdı.
Ancak, örgütün faaliyetleri İngilizlerin Filistin’i işgal etmesine ve sonrasında İsrail devletinin kurulmasına zemin hazırladı.
Sonuç:
NİLİ, Birinci Dünya Savaşı’nın en gizemli ve etkili casusluk örgütlerinden biri olarak tarihe geçti.
Siyonist hareketin Filistin’de bir Yahudi devleti kurma hedefi doğrultusunda faaliyet gösteren örgüt, Osmanlı’ya karşı İngilizlerle iş birliği yaparak bölgedeki dengeleri değiştirdi. NİLİ’nin mirası, İsrail devletinin kuruluş sürecinde önemli bir rol oynamıştır.
0 yorumlar:
Yorum Gönder