Roger de Flor, 13. yüzyılın ikinci yarısında ve 14. yüzyılın başında Akdeniz'de etkili olan bir paralı asker ve korsan lideriydi.
Roger de Flor, Sicilya Krallığı'nda, Brindisili bir İtalyan soylusu ile İmparator II. Frederick'in hizmetinde bulunan Richard von Blum adlı bir Alman doğancının ikinci oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Richard von Blum, 1268 yılında Tagliacozzo Savaşı'nda öldürüldü.
Roger de Flor sekiz yaşındayken Tapınak Şövalyelerine ait bir kadırgayla denize gönderildi. Tarikata girdi ve "El falcó" adlı bir kadırganın kaptanı oldu. 1291'de Memluk Sultanı El Eşref Halil'in Akka Kuşatması sırasında hayatta kalan zenginleri kurtardıktan sonra Kıbrıs'a gitti. Entrikalar ve özel anlaşmazlıklardan dolayı hırsızlıkla suçlandı ve Papa tarafından hırsız ve mürted olmakla itham edildi. Bu durumsa onun tarikattan atılmasına neden oldu. Roger Cenova'ya kaçtı ve Ticino Doria'dan hatırı sayılır bir miktar borç alarak yeni bir gemi satın aldı ve korsanlık kariyerine başladı
O sırada Aragon Kralları ile Napoli'nin Fransız Kralları arasında Sicilya'ya sahip olma mücadelesi devam ediyordu ve o zamana kadar döneminin en deneyimli askeri komutanlarından birisi olan Roger, kendisine amiral yardımcılığı rütbesi veren Sicilya Kralı II. Frederick'in hizmetine çağrıldı. Caltabellotta Barışı 1302'de savaşı sona erdirdiğinde, Frederick artık elinde paralı bir ordu tutmak istemiyordu ve tutamıyordu ve adayı ödeme gücü olmadığı askerlerden (Almogavarlar olarak anılırlar) kurtarmak istiyordu. Siyasi ve askeri durum göz önüne alındığında da Roger, Doğu'da Bizans İmparatorluğu'nu yakıp yıkan Osmanlı Türklerine karşı savaşarak hizmetlerini daha da yararlı hale getirme fırsatı buldu.
Bizans İmparatoru II. Andronikos Paleologos, orduları yenilmiş ve topraklarının çoğu yağmalanmış, ve imparatorluğunun başkentine yaklaşan İslami bir kavim olan Osmanlı Türklerinin kuşatmasıyla karşı karşıyaydı. Bu zor durum karşısında Avrupa krallıklarından yardım isteyen II. Andronikos, emrindeki Almogavar ordusuyla birlikte Roger'a hizmet teklifinde bulundu. Eylül 1302'de Roger, artık Katalan Bölüğü olarak bilinen 6.500 kişilik filosu ve ordusuyla Konstantinopolis'e gitti. İmparatorluk ailesine kabul edildi, imparatorun yeğeni Maria Asenina (Bulgar Kralı III. Ivan Asen'in kızı) ile evlendirildi ve Büyük Dük (megas doux) olarak ordunun ve filonun başkomutanlığına getirildi.
Güçlü Cenevizlilerin güçlü muhalefetiyle karşılaşan Roger, kendisini iktidar çevrelerinden uzak tutmaya niyetli Cenevizlilere karşı ilk birkaç haftasını dağınıklık, entrikalar ve kanlı kavgalarla geçirdi. Roger ve adamları Asya'ya gönderildi ve doğru olmamakla birlikte, Türkleri Ermenistan ve İran'a kadar geri püskürttüklerine dair söylentiler ortaya çıktı. Burada Katalan Bölüğü'nün galibiyetler elde ettiği kabul edilse bile söylentilerin, gerçeğin çok ötesinde mübalağalar içerdiği tarihi bir vakadır. Türklerle bu başarılı karşılaşmalardan sonra Roger ve ordusu Kizikos'ta (Balıkesir Erdek'te bulunan antik yerleşim yeri) kışlamaya gitti. Mayıs 1304'te ise yeniden sahaya çıkarak Hranislav komutasındaki Bizans kuvvetleriyle birlikte Germe'de Türkleri bozguna uğrattılar ve o sırada Türkler tarafından kuşatılmış olan Philadelphia'yı (Manisa'da bulunan Alaşehir) kurtarmak gibi önemli bir hizmette bulundular.
Ancak Roger de Flor Bizanslılarla anlaşmazlığa düştü ve sahip olduğu güce inanarak Bizans'ın hüküm sürdüğü topraklar üzerinde kendi devletini kurma planları yapmaya başladı. Askerlerini Gelibolu ve çevre şehirlere yerleştirdi.
1305 yılında Bizans İmparatoru tarafından Edirne'ye davet edilen Roger de Flor, burada bir Andronikos'un oğlu Michael tarafından öldürüldü. Ölümünden sonra Katalan Bölüğü, Bizans'a karşı intikam savaşı başlattı ve Trakya, Makedonya ve Yunanistan'da kanlı bir iz bıraktı. Katalan Bölüğü, 1311 yılında Atina Dükalığı'nı kurdu ve 1388 yılına kadar burada hüküm sürdü.
0 yorumlar:
Yorum Gönder