4 Ekim 2024 Cuma

Lübnan İç Savaşı (1975-1990)

Lübnan'da çıkan 5. iç savaştı bu. Lübnan'da bu kadar savaşın ve karışıklığın olmasının ana nedeni "dini ihtilaf + mezhebsel ihtilaf"tır.

1970'te Filistinlier de Ürdün'deki olaylardan sonra Lübnan'a gelmişti.

Nisan 1975'te Lübnan'da savaş başladığında 300 bin Filistinli, 5-7 bin arası da Filistinli gerilla mevcuttu.

Sadece bunlar da değil ki. Her siyasi, dini, mezhebî teşkilatın "silahlı" yapısı da mevcut.

Kemal Canbulat (sol), Reşid Kerami (sünni) gibi kimseler haricinde Kemal Esad gibi kimselerin liderlik yaptığı, Suriye taraftarı Şii gruplar da mevcuttu.

Lübnan ordusu inanılmaz güçsüz. Sadece 15 bin kişilik birlikleri var. Ordunun başkomutanı da Maruni, subaylar da çoğunlukla Hristiyan. Askerler de keza Şii.

Sadece bu mu? Milli Meclis'te de, Hükümette de çoğunluk Hristiyanlarda. Yani ülkede bunların borusu ötüyor. Müslümanların değil.

CB Maruni Hristiyan. Başbakanlık Sünni Müslimlerde. Meclis Başkanlığı da Şia'da.

Hristiyanlar her türlü imtiyazı kendilerine reva görüyorlar. Neticede mecliste boruları öten onlar. Müslümanlar ise huzursuz.

1975 İç Savaşı'nın ilk fitilini ateşleyen olan "Balık Avı İmtiyazı"dır. Bu imtiyazı meclis Hristiyanlara verince Müslümanlar durumu protesto ediyor. "Bizi eziyorsunuz" diyorlar. Bu esnada da karşılıklı çatışmalar başlıyor.

Nisan ayında çok şiddetli çatışmalar yaşandı.

13 Nisan 1975 katliamı. Cemayel'in Falanjistleri bir otobüs dolusu Filistinliye saldırıyor. 27 kişiyi öldürüyorlar. 19 kişi yaralanıyor.

Bu büyük çatışmaları tetikledi. Nisan-Temmuz arasındaki çatışmalarda 2.300 kişi öldü. 16 bin kişi yaralandı.

Beyrut'ta iki grup da mahalleleri ele geçirme savaşı verdi. Bu süreçte sermaye sahipleri ülkeyi terk etti. O zamana kadar Levant bölgesinin "ticaret ve bankacılık" merkezi olarak bilinen Beyrut söndü.

Müslülamanlar anayasanın değiştirilmesini ve eşit haklar istiyorlar. Hristiyanlar ise "bu değişiklikten önce Müslümanların silahlarını teslim etmelerini" istiyor. İslamlar bunu kabul etmiyor.

Çatışmalar devam ediyor. 21 Ocak 1976'da ise Hristiyanlar İslamların isteklerini kabul ediyor.

– Milli Meclis'te Müslimlerle Hristiyanlar eşit temsilciye sahip olacak.

– CB yine Marunilerden.

– Başbakanı ise CB değil Meclis seçecek.

1969 ve 1973'te Lübnan, diğer Arap devletlerinin baskısıyla FKÖ ile antlaşma yaptı.

Filistinliler kampları dışında da faaliyet gösterebilecek. Güney Lübnan'a girebilecekler. Dış saldırılara, İsrail saldırılarına karşı kendilerini savunabilmek için teçhizat hakkına sahip olacaklar.

1976'dan sonra Hristiyanlar bu 69-73 antlaşmalarının iptalini, Filistinlilerin gitmesini istediler. Bu yine çatışmaya sebebiyet verdi.

Ahmet el-Kâtib adındaki Müslüman subay isyan çıkartıyor. Yukarıdaki ordu dengesini dağıtıyor. Hristiyan subayları ordudan atıyor. Bunu yapabilmesinin sebebi, ordunun rütbesiz grubunun çoğunluğunun Müslüman olmasından ileri geliyor.

Bunun neticesinde Hristiyan kuvvetler Tat Al-Za'tar mülteci kampına saldırıyor. Binlerce kişi ölüyor burada. Filistinlilerin kampı burası.

1976'dan sonra Suriye sürekli askerlerini Lübnan'a sokmaya başladı. Ekim ayına kadar asker sayısı 30 bine çıktı. Bu durum diğer Arap devletlerinin tepkisine neden oldu. Ancak yapılan Arap Zirvesi'nde Suriye güçlerinin "Arap Barış Gücü" adını alarak Lübnan'da bulnuması kararlaştırıldı.

Bu tarihten sonra ülkede FKÖ ağırlık kazanmaya başladı.

76-82 arası FKÖ-İsrail çatışmaları 6 Haziran 1982'de İsrail'in Lübnan'ı işgal etmesiyle pik noktasına vardı. 

0 yorumlar:

Yorum Gönder