4 Şubat 2025 Salı

ABD'nin Dünyada Yürüttüğü Baskıcı Politikalar: Tarihsel Bir Analiz

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 20. yüzyılın başlarından itibaren dünya siyasetinde önemli bir aktör haline geldi. 

Özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında süper güç olarak ortaya çıkan ABD, Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında dünya çapında etkili olan bir dış politika izledi. 

Bu politika, çoğu zaman "demokrasi" ve "özgürlük" söylemleriyle desteklense de, birçok durumda baskıcı ve müdahaleci bir karaktere büründü. Bu makalede, ABD'nin dünya çapında yürüttüğü baskıcı politikaları ele alacağız.

1. Soğuk Savaş Dönemi: Latin Amerika ve Orta Doğu'da Müdahaleler

Soğuk Savaş döneminde (1947-1991), ABD, birçok ülkede askeri ve siyasi müdahalelerde bulundu. Bu müdahaleler, çoğu zaman yerel halkların iradesini hiçe sayan ve otoriter rejimleri destekleyen bir nitelik taşıyordu.

Guatemala Darbesi (1954): 

ABD, Guatemala'da demokratik yollarla seçilmiş Jacobo Árbenz hükümetini, toprak reformu politikaları ve komünist eğilimleri gerekçe göstererek devirdi. 

CIA tarafından desteklenen darbe, ülkede uzun yıllar sürecek bir iç savaşa ve insan hakları ihlallerine yol açtı. 

İran Darbesi (1953): 

ABD ve İngiltere, İran'da demokratik yollarla seçilmiş Muhammed Musaddık hükümetini, petrol endüstrisini millileştirme girişimleri nedeniyle devirdi. 

Şah'ın otoriter rejimi yeniden iktidara getirildi ve bu durum, 1979 İran Devrimi'ne giden süreci hızlandırdı.

2. Vietnam Savaşı: Askeri Müdahale ve Yıkım

ABD'nin Vietnam Savaşı'na (1955-1975) müdahalesi, baskıcı politikaların en somut örneklerinden biridir. 

ABD, komünizmin yayılmasını engellemek amacıyla Güney Vietnam'ı destekledi ve Kuzey Vietnam'a karşı büyük bir askeri operasyon başlattı.

Agent Orange ve Sivil Kayıplar: ABD, Vietnam'da ormanları yok etmek ve düşmanı açığa çıkarmak amacıyla kimyasal silah Agent Orange'i (Portakal Gazı) kullandı. Bu kimyasal, milyonlarca insanın sağlığını etkiledi ve binlerce sivilin ölümüne neden oldu.

My Lai Katliamı (1968): 

ABD askerleri 16 Mart 1968'de Vietnam'ın My Lai köyünde yüzlerce masum sivili katletti. Bu olay, ABD'nin savaş sırasında insan hakları ihlallerini gözler önüne serdi. 

3. 1980'ler: Orta Amerika'da Kontrgerilla Faaliyetleri

1980'lerde ABD, Orta Amerika'da solcu hareketleri bastırmak amacıyla birçok ülkede kontrgerilla faaliyetlerini destekledi. 

Bu dönemde, El Salvador, Nikaragua ve Guatemala gibi ülkelerde binlerce insan öldürüldü.

El Salvador İç Savaşı: 

ABD, El Salvador'daki sağcı hükümete milyonlarca dolar askeri yardım yaptı. Bu yardımlar, ülkede binlerce sivilin ölümüne neden olan katliamlara ve insan hakları ihlallerine yol açtı. 

Nikaragua ve Kontralar: 

ABD, Nikaragua'da Sandinista hükümetini devirmek amacıyla kontrgerilla gruplarını (Contras) destekledi. Bu gruplar sivillere yönelik şiddet eylemleriyle tanındı.

4. 21. Yüzyıl: Orta Doğu'da İşgaller ve Darbeler

11 Eylül saldırılarının ardından ABD, "terörle mücadele" adı altında Orta Doğu'da bir dizi askeri müdahalede bulundu. Bu müdahaleler bölgede istikrarsızlığa ve büyük insani krizlere yol açtı.

Irak İşgali (2003): 

ABD, kitle imha silahları olduğu iddiasıyla Irak'ı işgal etti. Ancak bu iddialar asılsız çıktı ve işgal, yüzbinlerce sivilin ölümüne ve ülkede derin bir kaosa neden oldu.

Libya Müdahalesi (2011): 

ABD ve NATO, Libya'da Muammer Kaddafi rejimini devirmek amacıyla askeri müdahalede bulundu. Ancak bu müdahale, ülkede iç savaşa ve istikrarsızlığa yol açtı.

5. Günümüzde ABD'nin Baskıcı Politikaları

ABD, günümüzde de dünya çapında ekonomik yaptırımlar, askeri müdahaleler ve siyasi baskılar yoluyla etkisini sürdürüyor. 

Özellikle Venezuela, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelere uygulanan yaptırımlar, bu ülkelerdeki sivil halkın yaşam koşullarını ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.

Venezuela'ya Yaptırımlar: 

ABD, Venezuela'da Nicolas Maduro hükümetini devirmek amacıyla ağır ekonomik yaptırımlar uyguluyor. Bu yaptırımlar, ülkede yaygın yoksulluğa ve insani krizlere neden oluyor.

İran'a Yaptırımlar: 

ABD, İran'a uyguladığı yaptırımlarla ülkenin ekonomisini çökertmeye çalışıyor. Bu yaptırımlar, İran halkının temel ihtiyaçlara erişimini zorlaştırıyor. 

Sonuç

ABD'nin dünya çapında yürüttüğü baskıcı politikalar, birçok ülkede derin yaralar açtı. Demokrasi ve özgürlük söylemleriyle meşrulaştırılmaya çalışılan bu politikalar, çoğu zaman otoriter rejimleri destekledi, sivil halkın acı çekmesine neden oldu ve bölgesel istikrarsızlıkları tetikledi. 

Tarih, ABD'nin bu politikalarının uzun vadede ne kadar yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Bu nedenle uluslararası toplumun, güçlü devletlerin müdahalelerine karşı daha adil ve insani bir düzen inşa etmesi büyük önem taşıyor.

0 yorumlar:

Yorum Gönder