27 Şubat 2025 Perşembe

Bir Devrim Denemesi: Spartaküs Ayaklanması

Spartaküs Ayaklanması, Ocak 1919’da Almanya’da patlak veren ve geniş çaplı bir sosyalist devrim hedefleyen silahlı bir isyandır. 

Adını, Roma İmparatorluğu’na karşı köle isyanı başlatan Spartaküs’ten alan bu hareket, I. Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan siyasi kaos içinde filizlendi. 

Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg önderliğindeki Spartaküs Birliği, kapitalist düzeni yıkarak bir işçi cumhuriyeti kurmayı amaçlıyordu. 

Ancak ayaklanma, doğuşundan kısa süre sonra kanlı bir şekilde bastırıldı ve Weimar Cumhuriyeti’nin ilk büyük siyasi krizine dönüştü.

Arka Plan: Savaş Sonrası Devrimci Dalga:

1918 Kasım’ında Almanya’nın I. Dünya Savaşı’nı kaybetmesiyle imparatorluk rejimi çöktü. 

İşçi ve asker konseyleri ülke genelinde iktidarı ele geçirmeye başlamıştı, sosyalistler arasında ise derin bir ayrışma yaşanıyordu. 

Sosyal Demokrat Parti (SPD) reformist bir çizgide kalırken, Spartaküs Birliği gibi radikal gruplar Rusya’daki Bolşevik Devrimi’ni örnek alarak silahlı bir devrim çağrısı yapıyordu

SPD lideri Friedrich Ebert’in geçici hükümeti, monarşi yanlısı generaller ve sağcı Freikorps milisleriyle iş birliği yaparak devrimci hareketi kontrol altına almaya çalışıyordu.

Ayaklanmanın Patlak Vermesi:

Ocak 1919 başlarında Berlin’deki hükümet, devrimci solun etkisini kırmak için SPD’ye yakın polis şefi Emil Eichhorn’u görevden aldı. Bu hamle işçi sınıfı ve sol gruplar arasında öfkeye yol açtı. 

Spartaküs Birliği, Alman Komünist Partisi’ne (KPD) dönüşmüş olsa da, liderleri Liebknecht ve Luxemburg, kitleleri sokaklara dökme çağrısı yaptı. 

İşçi konseyleri, gazeteleri ve kamu binalarını ele geçirerek genel grev ilan etti. Ancak ayaklanma merkezi bir stratejiden yoksundu; çoğu silahsız gösterici, hükümetin organize güçleri karşısında dağınık kaldı.

Baskı ve Trajik Son:

SPD liderliğindeki hükümet, ayaklanmayı bastırmak için Gustav Noske’yi savunma bakanı olarak atadı. 

Noske, aşırı sağcı Freikorps birliklerini Berlin’e çağırdı. Bu paralı askerler, devrimcilere karşı sert bir operasyon başlattı. 10-15 Ocak arasında sokak çatışmaları yüzlerce kişinin ölümüne yol açtı. 

Liebknecht ve Luxemburg, 15 Ocak’ta Freikorps tarafından tutuklandı. Luxemburg, sorgulama sırasında dipçik darbeleriyle öldürüldü ve cesedi bir kanala atıldı. Liebknecht ise “kaçmaya çalışırken” kurşuna dizildi. İki liderin ölümü, uluslararası sol hareket için bir sembol haline geldi.

Sonuçları: Bölünmüş Sol ve Weimar’ın Kırılganlığı:

Spartaküs Ayaklanması’nın bastırılması, Almanya’daki sol hareketin kalıcı şekilde bölünmesine neden oldu. 

SPD’nin Freikorps’a dayanarak sol muhalefeti ezmesi, işçi sınıfı arasında partinin meşruiyetini sarstı. 

Bu olay, komünistler ile sosyal demokratlar arasında derin bir güvensizlik yarattı ve 1920’lerdeki siyasi şiddetin zeminini hazırladı. 

Aynı zamanda, Freikorps’un güçlenmesi, ilerleyen yıllarda Nazilerin yükselişine de dolaylı bir katkı sağladı.

Tarihsel Anlam ve Tartışmalar

Spartaküs Ayaklanması, Almanya’nın devrimci bir sosyalist dönüşüm fırsatını neden kaçırdığına dair tartışmaları besler. Bazı tarihçiler, hareketin henüz olgunlaşmamış olduğunu ve kitlesel desteğin yetersizliğini vurgular. Diğerleri ise SPD’nin devrimi “ihanetle” bastırdığını savunur. 

Ancak net olan bir şey vardır: Bu ayaklanma, savaş sonrası Avrupa’daki sınıf mücadelesinin en dramatik sahnelerinden biriydi ve 20. yüzyıl Almanya’sının siyasi kaderini şekillendiren olaylar zincirinin kritik bir halkası oldu.

0 yorumlar:

Yorum Gönder