25 Eylül 2023 Pazartesi

Resneli Niyazi Bey Kimdir?

Resneli Niyazi Bey, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde yaşamış olan Arnavut kökenli bir Türk askeri ve siyasi bir liderdir. 1873 yılında bugün Makedonya sınırları içinde kalan Resne kasabasında doğmuştur. Bu nedenle de Resneli Niyazi Bey olarak anılmaktadır. Asıl adı Ahmet Niyazi'dir.

Resneli Niyazi Bey, Manastır Askeri İdadisi'nde eğitim gördükten sonra Harbiye Mektebi'ni bitirmiş ve teğmen rütbesi ile 1897 yılında Osmanlı-Yunan Savaşı'na katılmıştır. Savaşta gösterdiği başarılar nedeniyle üsteğmenliğe yükseltilmiş ve padişah yaverliği unvanı teklif edilmiştir. Ancak bu unvanı kabul etmeyerek cepheye dönmeyi tercih etmiştir.

Savaşın sonrasında Resne'de ambar memurluğu gibi pasif bir görevde kalmış, bu görevi de 1903 yılına kadar sürdürmüştür. Daha sonra Balkanlar'da ayaklanan Sırp ve Bulgar çetecilerle mücadele etmek üzere görevlendirilmiştir. Bu mücadele sırasında vatanseverliği ve silahşörlüğü ile tanınmış ve yüzbaşılığa terfi edilmiştir. Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne katılmış ve hızla cemiyetin önde gelen isimleri arasında yer almıştır.

Resneli Niyazi, Makedonya'ya bağımsızlık verilmesini önlemek ve Sultan II. Abdülhamid'e meşrutiyeti zorla kabul ettirmek amacıyla 3 Temmuz 1908 Cuma günü emrindeki 150 kadar asker ve gönüllü ile Makedonya dağlarına çıkarak II. Meşrutiyet'in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri olmuştur. Meşrutiyet ilan edildikten sonra Selanik'e dönen Resneli Niyazi Bey, "Hürriyet Kahramanı" olarak büyük bir coşkuyla karşılanmıştır. Dağda bulunduğu sırada evcilleştirdiği geyik, bir hürriyet sembolü olarak kabul edilmiş ve "gazal-i hürriyet"[1] olarak tanınmıştır.

1908 yılında Resneli Niyazi Bey, İstanbullu bir ailenin kızı olan Feride Hanım ile evlenmiş ve bu evlilikten iki oğlu olmuştur. 

31 Mart Olayı'nda Hareket Ordusu'na katılmış ve isyanın bastırılmasından sonra ordudan ayrılarak Resne'ye çekilmiştir. Bu süreçte Niyazi Bey, Resne'nin imarı ve halkın eğitim ve öğretimi ile ilgilenmiştir. 1910 yılında hatıralarını "Hatırat-ı Niyazi" adıyla yayımlamıştır.

Balkan Harbi'nin patlak vermesi üzerine orduya yeniden iştirak etmiş ve savaşa katılmıştır. Ancak yenilginin apaçık bir şekilde belirgin olması üzerine Resneli Niyazi Bey, 17 Nisan 1913'te Arnavutluk'un Avlonya limanından İstanbul'a gitmek üzere olan vapurlardan birisini beklerken, İttihat ve Terakki'nin kendisine koruması için görevlendirdiği kişi tarafından sırtından üç kurşunla vurularak öldürülmüştür. Öldürülme sebebi ise tam olarak bilinmemektedir. Öldürülme şekli nedeniyle de "Ne şehittir ne de gazi, pisi pisine gitti Niyazi" deyimi ortaya çıkmıştır.

Dipnotlar:

[1] Gazal; geyik, ahu, geyik yavrusu, ceylan, güzel göz, iri göz gibi manalara gelmekte olan bir kelimedir.

0 yorumlar:

Yorum Gönder