18. yüzyılın sonlarından itibaren İngiltere'de başlayan Sanayi Devrimi, insanlık tarihindeki en büyük ekonomik ve teknolojik dönüşümlerden biriydi.
19. yy'ın başları bu devrimin zirve yaptığı ve dünya düzenini kökten değiştirdiği bir dönemdir.
Sanayi Devrimi'nin kökenleri, tarımda verimliliği artıran Yenilikçi Dönem'e dayanır.
Örneğin Jethro Tull’un 1701’de geliştirdiği tohum ekme makinesi, tarımda üretimi artırdı.
Bu, kırsal nüfusun iş gücünü serbest bırakarak işçilerin şehirlere göç etmesine neden oldu.
1769’da James Watt’ın geliştirdiği buhar makinesi, devrimin temel taşlarından biriydi.
Buhar gücü hem fabrikalarda üretimi hızlandırdı hem de ulaşımda devrim yaratarak trenlerin ve gemilerin verimliliğini artırdı. Watt’ın bu yeniliği sanayileşmeyi mümkün kıldı.
İngiltere'de pamuk tekstil endüstrisi devrimin lokomotifi oldu.
Richard Arkwright su gücüyle çalışan eğirme makineleri sayesinde büyük tekstil fabrikalarını kurdu.
Bu fabrikalar kırsal dokuma tezgâhlarını devre dışı bıraktı ve şehirleşmeyi hızlandırdı.
Manchester şehri bu dönemde "Dünyanın Atölyesi" haline geldi. 1780’de küçük bir kasaba olan Manchester, 1820’ye gelindiğinde sanayi merkezine dönüştü. Pamuk fabrikaları şehrin nüfusunu birkaç on yılda ikiye katladı.
Sanayi Devrimi’nin bir diğer önemli sonucu,- ulaşım devrimiydi.
1807’de Robert Fulton ilk ticari buharlı gemiyi (Clermont) geliştirdi.
Bu durum Atlantik ticaretini hızlandırdı ve malların daha uzak mesafelere taşınmasını sağladı. Ticaret adeta küreselleşti.
Demiryolu da bu dönemde gelişti. 1814'te George Stephenson, ilk buharlı lokomotifi tanıttı. "Rocket" adı verilen bu lokomotif, 1820’lere gelindiğinde demiryolu taşımacılığını yaygınlaştırdı. Bu, ulaşım maliyetlerini düşürerek sanayiyi destekledi.
Sanayi Devrimi yeni sosyal sınıflar ortaya çıkardı. Örneğin "orta sınıf" (burjuvazi) sanayi sahiplerinden ve tüccarlardan oluşurken, "işçi sınıfı" fabrikalarda uzun saatler çalışan bireyleri kapsıyordu. İşçi sınıfının koşulları ise oldukça zordu.
İngiltere'deki tekstil fabrikalarında çalışan işçiler genellikle günde 12-16 saat çalışırdı.
Çocuk işçiliği de yaygındı. Örneğin 1819’da İngiltere’de çıkarılan bir yasa, çocukların günde 12 saatten fazla çalışmasını yasakladı.
Sanayi Devrimi’nin çevresel etkileri de büyüktü. Şehirleşme hızlanırken İngiltere’nin sanayi bölgelerindeki hava kirliliği ve atık sorunları dikkat çekiyordu. Örneğin 19. yüzyılın başlarında Londra ve Manchester’da kömür dumanı yaşam kalitesini düşürdü.
Sanayi Devrimi’nin icat ve yenilikleri sadece ekonomik değil, kültürel sonuçlar da doğurdu. Mary Shelley’nin "Frankenstein" (1818) romanı, bu dönemde teknolojinin insan üzerindeki etkilerini sorgulayan erken bir bilimkurgu eseri olarak dikkat çeker.
Sanayi Devrimi’nin başladığı bu dönem, dünyayı kökten değiştiren bir çağın temellerini attı.
Teknoloji ve ekonomideki bu dönüşüm, Avrupa, Amerika ve daha sonra diğer kıtalara yayıldı ve küresel düzeni yeniden şekillendirdi.
0 yorumlar:
Yorum Gönder