İo, Argos kentinin nehir tanrısı İnakhos'un kızı ve Hera'nın ilk rahibesiydi. Güzelliğiyle baş tanrı Zeus'un dikkatini çekmiş olduğu halde İo, Zeus'un aşkını reddetti. Ancak Zeus, ondan vazgeçmedi ve Hera'nın kıskançlığından korumak için onu beyaz bir ineğe dönüştürdü. Hera, Zeus'un hilesini fark etti ve ineği kendisine hediye olarak istedi. Zeus da bu istediği reddebilmek için bir gerekçe sunamadığı için kabul etmek zorunda kaldı.
Hera, ineğe göz kulak olması için yüz gözlü dev olan Argos Panoptis'e emanet etti. Argos, Zeus'un ineği ziyaret etmesini engelledi. Zeus da Hermes'i göndererek, ondan Argos'u saf dışı bırakmasını istedi. Hermes de Argos'un yanına gitti ve onu efsunlayarak uyuttu ve ardından da onu öldürdü. Böylece İo serbest kaldı ama Hera'nın intikamından kurtulamadı. Hera, onu sürekli sokan bir at sineği musallat etti ve İo da o at sineğinden kaçmak için bütün dünyayı dolaşmaya başladı.
İo'nun yolculuğu sırasında başından pek çok macera geçti. Propontis ile Karadeniz arasından geçerken boğazın adını Bosphorus (öküz geçidi) olarak bıraktı. Kafkas Dağları'nda Prometheus ile karşılaştı ve ondan geleceği öğrendi. Mısır'a vardığında tanrıça Isis ile tanıştı ve insan formuna geri döndü. Zeus'tan olan oğlu Epaphus'u doğurdu ve Herakles'in atası oldu.
İo ve Zeus efsanesi, Yunan mitolojisindeki aşk, ihanet, kıskançlık, ceza ve macera temalarını içeren önemli bir anlatıdır. Efsane, sanat eserlerine de ilham kaynağı olmuştur. Örneğin Pieter Lastman'ın Jüpiter'i Io ile Yakaladı adlı tablosu veya Paris Bordone'nin Jüpiter ve Io adlı tablosu bu efsaneyi resmetmiştir.
0 yorumlar:
Yorum Gönder