Huguenotlar, 16. ve 17. yüzyıllarda Fransa'da Protestanlığı benimseyen ve Katolik Kilisesi'nin baskısı altında yaşayan Hristiyan cemaatinin ismidir.
Huguenot isminin etimolojik kökeninin ne olduğu bugün tam olarak bilinmese bile, bu kelimenin ortaya çıkmasına temel teşkil eden etimolojik köken hakkında muhtelif tezler öne sürülmüştür.
Huguenotlar, özellikle Kalvenist mezhebine bağlıydılar ve Fransa'nın güneyinde, batısında ve merkezinde yoğunlaşmışlardı.
Huguenotlar Fransa tarihinde önemli bir rol oynamışlardır. Fransa Kralı IV. Henri kendisi de bir Huguenot iken tahta çıkabilmesi için Katolikliğe geçmiş, ancak 1598'de Nantes Fermanı ile Huguenotlara Fransa'da birçok haklar tanımıştır. Bu ferman, Fransa'da din özgürlüğünün ilk adımı olarak kabul edimektedir. Ancak yine bu ferma, 1685'te XIV. Louis tarafından feshedilince Huguenotlar yeniden zulüm görmüş ve ülkeden kaçmak zorunda kalmışlardır. Huguenotların göçü, Fransa'nın ekonomik, kültürel ve siyasi açıdan kayba uğramasına neden olmuştur.
Huguenotların çoğu, İngiltere, Hollanda, Almanya, İsviçre, İsveç ve Amerika gibi ülkelere yerleşmişlerdir. Bu ülkelerde Huguenot kültürü ve mirası yaşatılmaya devam etmektedir. Huguenotlar aynı zamanda bilim, sanat, edebiyat, tıp ve askerlik gibi alanlarda önemli katkılarda bulunmuşlardır. Bazı ünlü Huguenotlar şunlardır: Jean-Jacques Rousseau, Voltaire, Blaise Pascal, Paul Cézanne, Hector Berlioz,Georges Clemenceau...
0 yorumlar:
Yorum Gönder